Evet, 12 Eylül faşizmi ölüme susamışların kod adıdır, ona muhalif olanlarsa hayatın ve sevincin doğrudan adıdır. 12 Eylül kötücül ve ölümcül bir toplum mühendisliğidir. Toplumu doğrayarak yeniden dokumanın, uluslararası ölçekli bir projeksiyonudur. En veciz ifadesini, “Asmayalım da, besleyelim mi?” de bulan acınası bir zavallılıktan türemiş uçsuz bucaksız bir zalimliktir. Toplama kampına dönüştürülmüş bir toplumda nefes alıp veren, birey katına yükselmiş insanların sıra sıra gözaltılarda, işkencelerde, idamlarda yokedilişinin unutulmaz adıdır 12 Eylül. Türkiye’nin diri ve cevval filizlerini kırıp geçen askeri faşist cunta, örgütlenme yasakları ve ” Türk- İslam Sentezi” ile boğulmaya yüz tutmuş bir şekilsiz kitle yaratmaya girişti. Kasetlerin, filimlerin, kitapların imha edilip, yakılıp, yasaklandığı karabasan ülkesinde kan banyosuyla gelip geçmek bilmedi, kara 12 Eylül. 12 Eylül umuda karşı işlenmiş bir suç makinesi olarak, “susturulmuş bir toplum” dayatmaya çalıştı. Onca çarpıtılmış kültür bombardımanına rağmen yaralı toplum, yaralarını sarmaya çalışarak hayatta kalmaya çalıştı. Evet, 12 Eylül faşizmi ölüme susamışların kod adıdır, ona muhalif olanlarsa hayatın ve sevincin doğrudan adıdır. 

Metin PEKER
Karikatürcüler Derneği Başkanı