HABERLER

40 Yılda Bir

Bu soysuzların, bu ruhsuzların, bu katillerin, bu hırsızların, bu haramilerin, bu hainlerin, bu talancıların, bu satılmış kalemlerin karşısında elinizden hiçbir şey gelmiyorsa, gülün; sadece gülün! Evet, biliyorum; bunca şeyden sonra zor olacak lâkin, bir soytarıya -hayır, iki soytarıya-, bir şaklaban sürüsüne gülüyormuş gibi gülün! Mallıklarına gülün! İlkelliklerine gülün! Yağdanlık oluşlarına gülün! Yüksek IQ’lü olmanız gerekmez, gülmek için mutlaka bir sebep bulursunuz her zaman. Gülmenin ayıp, mekruh, günah olduğuna gülün mesela. Bulaşıcıdır gülmek. Dişlerinizi göstererek gülün; ağız dolusu gülün; hafif bir kadın kahkahasıyla gülün; deli gibi gülün; kıkır kıkır gülün, sinsi sinsi gülün ya da benim gibi sırıtarak gülün! Sahip çıkamamış, yüzünüzdeki tebessümü çaldırmışsanız, o zaman üstat Chaplin’e kulak verin:

GÜLMEK HAYATIN EN GÜZEL EYLEMİDİR VE HER NE VARSA SİZİ BUNDAN ALIKOYAN, YOK EDİN!

Evet, gülmenin ve düşünmenin insanı insan yapan en önemli iki yeti olduğunu ve insanı tanımlayan en güzel iki sözcük olduğunu takdir edenlerdenim.
Hayata çizgilerim vasıtasıyla değer katabilmek ve bu güzel coğrafyanın güzel insanlarıyla birlikte gülebilmek ve düşünebilmek arzusuyla tam kırk yıl önce, çocuk denecek yaşta çıkmıştım yola. Ne kadar başarılı oldum, bilmiyorum lakin, birçok dergi ve gazetede çizgi üretmemin yanı sıra, kırk yıllık çizgi serüvenime altı kitap sığdırdım. Bu süreçte birçok ulusal ve uluslararası karma karikatür sergilerine katılsam da, 40 YILDA BİR kırk yıllık çizgi hayatımda açtığım ilk kişisel sergidir.

Son yıllarda porte karikatürlere yoğunlaşsam da, çizgilerimde kendime konu sınırlaması getirmeyi doğru bulmadım. Spor, sağlık konularından çevre sorunsalına, kadın, çocuk, hayvan hakları konularından insan hakları sorunsalına değin, çizgimin gücü yettiğince konuları irdeledim.

Beyaz kağıdımın üzerine sıvadığım siyah mürekkebimle dünyanın bitmek tükenmez sorunlarına kimi zaman düşündürerek, kimi zaman güldürerek çözümler ararken barıştan, emekten, özgürlükten ve adaletten yana biçimlendirdiğim dünya görüşümden hiçbir zaman kopmadım.

En uzun mesai harcadığım gazete Cumhuriyet’tir. Çizer olarak Evrensel gazetesi kurucuları arasında da yer aldım. Bu kırk yıllık zaman zarfında çizdiğim dergilerin sayısını ve adını unuttum desem, abartmış olmam doğrusu. Keyifle izlemenizi arzu ettiğim, herhangi bir konu üzerine odaklanmadan kırk yıllık çizgili geçmişimden süzdüğüm bir seçki sergisidir 40 YILDA BİR .

Kesintisiz kırk yıllık çizgi serüvenimde ülkemizin çok kıymetli usta yazar ve çizerleriyle aynı odalarda aynı atmosferi kokladım. Dirsek dirseğe çalışma ve birlikte üretme şansına sahip oldum. Ne yazık ki ustalarımın birçoğu hayatta değil. Bugün hâlâ keyifle yaptığım yazarlık ve çizerlik medar ı maişetimse, o büyük ustalarımın karşılıksız emeklerinin sayesindedir. Bu ilk kişisel sergimi, üzerimde emeği olan o güzel yürekli çizgi ustalarıma ve çizer olabilmem için desteğini her zaman arkamda hissettiğim güzel anneme adıyorum.
Karikatürde 40. yılımı bir sergi ve bir albümle taçlandıran Kadıköy Belediyesi’ne ve Karikatür Evi’nin değerli emekçilerine çok teşekkür ederim.
Sergime karikatür meraklıları ve tüm dostlarım davetlidir.

Bülent C. KARAKÖSE